Geri Dönüşüm Nedir?

Kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin; fiziksel veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dâhil edilmesine geri dönüşüm denir. Dönüştürülebilen maddelerin tekrar üretimde hammadde olarak kullanılması enerji tasarrufu sağlar.
Geri dönüşebilen maddeler; cam, kağıt, alüminyum, metaller, plastik, piller, motor yağı, akümülatörler, beton, elektronik atıklar ve organik atıklardır. Doğaya, çevreye, yarınlara olan sorumluluklarımız; her bireyin yeniden dönüşüme destekçi olmasını gerekmektedir.

Dünya bakır cevheri ve konsantresi ticaretinde, değişik ülkeler 1998 yılında yaklaşık 6,087.4 bin ton bakıra eşdeğer bakır cevheri ve konsantresi ihraç etmişlerdir. Şili 2,319.6 bin ton bakıra eşdeğer bakır cevheri veya konsantresi ile en fazla ihracatı yapan ülke olup, bu ülkeyi Rusya, Kanada ve Peru izlemektedir. En büyük ithalatı ise 1,267.1 bin ton bakıra eşdeğer bakır cevheri veya konsantresi ile Japonya yapmıştır. Japonya’yı ABD ve Güney Kore izlemektedir. Türkiye ve komşularının bu pazarda önemli yerlerinin olmadığı görülmektedir. Ancak Türkiye, zaman zaman bakır konsantresi ithal etmiştir. Türkiye bakır madenciliğinde kamu sektörü etkindir. Bu sektörde faaliyet gösteren iki önemli kuruluş ETİ HOLDİNG A.Ş. ve KBİ (Karadeniz Bakır Işletmeleri A.Ş.) dir. Bu kuruluşların bakır sektöründeki uğraşı alanları cevher arama, cevher istihsali, cevher zenginleştirme ve izabesidir. İzabede üretilen blister bakır, piyasanın ihtiyacının bir kısmını karşılamak için rafine edilmek üzere özel sektör kuruluşlarına pazarlanmaktadır. Türkiye, ihtiyacı olan bakırı üretmek için yeterli bakır cevherini çıkarma ve zenginleştirme olanağına henüz sahip değildir. Mevcut bakır yataklarının işletilmeye hazır rezervi, maden işletmeleri ve zenginleştirme tesislerimizi etkileyen sorunlar ve yetersizlikler nedeni ile izabe tesislerimizin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Bu nedenle KBİ bakır konsantresi ithal etmektedir.
Bakır sektöründe, maliyetleri düşürmek ve daha ekonomik bakır üretmek için acil önlemler alınması gereği ortadadır. Bu nedenle, Türkiye bakır sektöründe yüksek olan üretim maliyetlerini düşürecek ve uluslararası piyasalarda rekabet edebilecek önlemleri almak zorundadır. Türkiye'de bilinen rezervlerin büyük kısmı kamu kuruluşu, bir kısmı kamu-özel ortaklığı geri kalanları özel kuruluşların ruhsatı altındadır. Bu rezervler toplam 62,870,000 ton % 2.69 Cu içermektedir ve bakır metal değeri olarak 1,697,204 tondur. Bunların haricinde ekonomik olamayacak kadar düşük tenörlü muhtelif maden sahalarının rezervi 696,582,800 ton ve metal içeriği 2,065,035 tondur.
Dünyada bakır üretimi, sülfürlü ve oksitli bakır cevherlerinin madencilik yöntemleri ile çıkarılması ve zenginleştirilmesi ile yapılmaktadır. Sülfürlü bakır cevherleri genellikle flotasyon yöntemi ile zenginleştirilerek izabe işlemlerine tabii tutulmak suretiyle blister bakır üretilmektedir. Oksitli bakır cevherleri ise genellikle hidrometalurjik ve bakteriyal yöntemlerle değerlendirilerek doğrudan katot bakır elde edilmektedir. Bakır cevheri ve konsantresi fiyatlarının tespitinde, bakır satış fiyatları baz alınmaktadır.
Türkiye'de ise, 1997 yılında işletilebilir bakır rezervinin % 4.4'ü tüketilmiştir. Buradan ülkemiz bakır rezervlerinin, dünya ortalamasından daha büyük bir hızla azalmakta olduğu dikkate alınırsa 2005 yılına kadar işletilmekte olan mevcut rezerv tamamen bitmiş olup geri kalan 800,000 ton rezervin işletilmeye açılması elzemdir. Aramalar yapılırken, yatakların uluslararası standartlarda sınıflandırılmasına imkan sağlayacak modern teknolojilerin uygulanması gereklidir.
Dünyada bakıra olan talep devamlı artarken Türkiye'de bilinen bakır rezervleri yıllık ihtiyacımız olan bakırın sadece % 50'sini karşılayacak oranda tüketildiği takdirde 2000'li yıllarda yeterlidir. Bu nedenle Türkiye'de bakır aramalarına fazlasıyla yer verilmesi doğal olup, diğer ülkelerde olduğu gibi dış kaynak finansmanına ve tecrübeli teknik personel ile maden arama makina ve teçhizatına büyük miktarda ihtiyaç bulunmaktadır.
Jeolojik yapısı Türkiye in aynı veya benzeri olan ülkelerde büyük miktarlarda bakır rezervleri tespit edildiği halde, ülkemizde halen çok küçük ölçüdeki rezervlerle yetinmekteyiz. Türkiye'de büyük bakır yataklarının bulunması olasılığı çok yüksektir. Ancak bu amaçla arama yapmak isteyen madencilik kuruluşlarına kolaylıkların gösterilmesi gereklidir.
Dünya görünür bakır rezervleri, metal içeriği olarak 321 milyon ton civarındadır. Bu rezervin %22'sine sanayileşmiş ülkeler, %18'ine BDT ve Doğu Avrupa ülkeleri, %2 sine OECD ve %58'ine gelişmekte olan ülkeler sahip bulunmaktadır. Türkiye in dünya bakır rezervindeki payı ise % 0,5'dir.

Dünyada 1998 yılında bakır cevherlerinden 14,147,000 ton rafine bakır üretilmiştir. Üretimin %95'i Batı Dünyasında, ve %5'i de eski Doğu Bloku da gerçekleştirilmiştir. Dünya bakır üretiminin %75'i birincil kaynaklardan (bakır cevherlerinden) ve %25'i ise ikincil kaynaklardan (hurda, toz ve artık malzemelerden) sağlanmıştır. Birincil kaynaktaki değer, mevcut bakır rezervlerinin her yıl %1.2 oranında tüketilmekte olduğunu göstermektedir.
Dünyada (Hurda dahil Rafine) : 13,384,000 ton (1997 W.M.S.) Türkiye'de (Blister Bakır) : 35,800 ton (1998) Dünyada cevher (Metal içeriği) : 11,386,000 ton (1997) Türkiye'de cevher (Metal içeriği) : 73,000 ton (1998) Dünyada (Rafine bakır) : 13,393,900 ton (1999 W.M.S.) Türkiye'de (Rafine bakır) : 207,800 ton Türkiye'de hurda Bakırdan üretilen miktar : Tüketilen bakır %25/yıl Türkiye'de ithalat yoluyla kullanılan : 92,400 ton/yıl
Bakır rezervi dünyada (metal içerikli) 550,000,000 ton (görünür) ve Türkiye’de (metal içerikli) 1,658,715 ton (görünür) olarak tespit edilmiştir. Ayrıca Türkiye’de, tenörü %1'in çok altında olan porfiri ve damar tipi cevherler mevcut olup bugün için ekonomik görülmemesine rağmen bunun metal içeriği 2,065,035 Ton bakırdır. Dünyada bilinen bakır rezervlerinin, 60 yıl kadar bakır talebini karşılayacak durumda olduğu görülmekle beraber, büyük madencilik firmalarının arama programlarında bakır en başta gelen madendir. Bu bakımdan günümüzde en fazla aranan maden bakır olup, bakır yatağı bulma olasılığı yüksek olan Şili, Peru, Meksika ve Uzak Doğu ülkeleri gibi ülkelerde büyük miktarda arama yatırımları yoğunlaşmıştır.
Bakırın insanlık tarihinde kullanılması çok eski çağlarda başlamıştır. İnsanlar, bakırı günlük yaşamlarında süs eşyası, silah ve el sanatlarında kullanmış olup uygarlık ilerledikçe bakıra olan ihtiyaç daha da artmıştır. En geniş kullanım alanları sırasıyla; elektrik üretim ve iletimi ile ilgili tesislerde, inşaatta, ulaşım makina ve teçhizatındadır. Bundan on yıl önce bakıra olan ihtiyaç hiç de bu kadar önemli görülmemekte ve bakırın yerine kullanılabilecek bir çok ikame maddesi ileri sürülmekteydi. Alüminyum, plastik, fiber-optik gibi malzemeler bakır yerine kullanılmış, ancak bakıra duyulan ihtiyaç ve talepte hiçbir azalma olmamış, bilakis devamlı artma görülmüştür. Sonuçta, ekonomik gelişmelere bağlı olarak hayat standardının sürekli yükseldiği günümüz dünyasında bakıra olan talebin devamlı olarak artacağı, bazı kullanım alanlarında ikame malzemesi bulunsa bile bakırın güncelliğini daima muhafaza edeceği gerçeği anlaşılmış bulunmaktadır. Yüksek elektrik ve ısı iletkenliği özellikleri bakırı, elektrik santralları ve iletken malzemenin vazgeçilmez girdisi haline getirmektedir. Soğuk hava makina ve teçhizatında, paslanmaz özelliğinden ötürü nakliye vasıtalarında ve dış kaplamalarda bakırın büyük kullanım alanları bulunmaktadır. Bunlara ilaveten bakırın kaynak işlerinde, metalurjide ve bronz üretiminde önemli yeri olup, daha bir çok kullanım alanlarını saymak mümkündür.
Günümüzde tüketimi 13 milyon tonun üzerine çıkan bakır en çok kullanılan ikinci metal durumuna gelmiştir. Bakıra olan devamlı talep artışı endüstrideki gelişmelerle orantılıdır. Bakırın endüstrileşme ve makineleşmedeki yeri artık tartışmasız kabul edilmiş olup, geçen on yılda Tayland'ın ihtiyacı dört kat, Güney Kore in üç kat artmış, Çin'deki talep patlama noktasına gelmiştir. Gelecekte de Güney Amerika ve Doğu Avrupa ülkelerinin bakıra olan taleplerinde önemli artışlar olacağı tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde kişi başına yıllık bakır tüketimi 10 kg dır.  Bu rakam az gelişmiş ülkelerde 1-2 kg arasında değişmektedir.
Yukarı